13 Haziran 2012 Çarşamba

Haziran'da Bozcaada...

   Evliliğimiz boyunca eşimle hep rahat bir çift olduk. Tek isteğim bunu çocuklada devam ettirmek:) iş yerinin stresinden biraz uzaklaşmak ve kafa dinlemek için perşembe günü bir anda karar verip hızlı bir şekilde organize olarak Bozcaada'ya, bizim kaçamak yerimize, gitmeye karar verdik:) Annelerin "Ne işiniz var oturun evinizde, soğuktur oraları bebeğe dikkat edin" uyarılarını bunlar tatlı ikazlar diyerek başladık kısa ama 3 kişilik tatilimize. Erken çıkan erken yol alır sözü kulağımızda küpe olduğu için Cuma günü sabah 4.30 gibi çıktık yola. Tatillerdeki en keyifli zamanlarımızı güne erken başlayarak yaşarız:)

   Bozcaada'ya varış saatimiz 11.00 oldu. Gün daha yeni başlıyor bizim için:) Bozcadaya gidenler bilir çok küçük, şirin ,nezih bir yerdir. Kesinlike bayram günleri hariç bir günde gidilmelidir. Çünkü bayram dönemi sakin ve sessiz ada, kargaşa ve kalabalığın olduğu bir kaosa dönüşüyor. Ada sakinleri kalabalığa alışık olmadığı için özellikle yemek yerlerinde çok sıkıntılar yaşanıyor.

   Bu gidişimizde Aloha Otel' e gittik. Otopark sıkıntısı var ve odaları çok küçük ama manzarası muhteşemdi. Zaten yatmadan yatmaya kullanacağımız için odanın küçüklüğü bizi çok ilgilendirmedi :)


  
 



















  Cuma günü  adaya erkenden  varmanın mutluluğu ile hemen denize indik. Ben soğuk deniz aşığı bir insanım. O yüzden Bozcaada bizim vazgeçilmeziniz. Tabi soğuk denize gireceğimin heyecanı ile küçük bir şeyi hesaba katmayı unuttum:) Kızımız:) Kendisi her ne kadar varlığı ile henüz hayatımıza, bedenen teşrif etmemiş olsada  16 cm'lik boyu ile içimde suya girmemem için büyük bir müdacele verdi. İlk soğuk suya girerken ben zaten hep biraz kasılırım. Ama bu sefer kızım sağolsun öyle bir kasıldı ki sağ tarafımda bir top gibi büzüldü. Kulaç atmak bir yana yüzüstü suyun üzerinde duramadım iki büklüm olmaktan... Denizden çıktığım anda kızımda bir rahatlık kıpır kıpır yerinde duramıyor.

   Birde kısa tatilimiz için bir kitap aldım. Okuması keyifli, mutluluk veren sıcak bir kitap. Zaten yazarı da içimizden biri gibi samimi ve doğal....  Kitabın dili o kadar akıcı ki iki günde yarıladım. Birde kitabın sonuna hamilelik sürecindeki resimlerini paylaşmış, o kadar bizden ki çok hoşuma gitti:)



Bozcaada' nın bize göre vazgeçilmez yemek mekanlarından biri de Koreli. Ayazma sahilindeki küçük yeri sahile çok yakın. Dolayısıyla  ile gün boyunca canınız ne isterse yiyip içebiliyorsunuz. Zeytinyağlıları muhteşem. Hepsi günlük taze taze yapılıyor. Ayrıca çiğ börek, köfte ve patates kızartmaları ile soğuk bir bira harika bir meze oluyor. Kabak çiçeği dolmasını kesinlikle tavsiye ederim. Koreli'nin birde limanda yer var. Akşam yemekleri ayrı bir güzel oluyor:)




Hafta sonu dinlenmesi olarak geldiğimiz Bozcaada'dan pazar günü sabah kahvaltımızı ederek ayrıldık. Bir daha ki ada ziyaretimiz kısmetse Eylül ayında olacak:)

Mutluluk, güneşin ve denizin tadını çıkarırken bebeğinin hareketlerini hissedebilmektir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder