31 Ağustos 2012 Cuma

Çingenem :)

Herkese GÜNAYDINNNNN:)

Güne harika bir şarkı ile başladım. Şarkıdan olsa gerek için kıpır kıpır :)

Eski bir şarkı aslında ama her dinleyişimde piyasadaki şarkılardan çok daha iyi olduğuna karar veriyorum. Beni gülümseten, oturduğum yerde oynatan bir şarkı :) Bana yaz akşamlarını hatırlatan çok güzel şarkı...


 
 

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Hamile Pilatesimmm :)



 2 haftalık aradan sonra bugün tekrar hamile pilatesine başladım ve hemen rahatladım. Tatil ve bayram derken hemen hamlaşmış vücudum. Bugün ki ders o kadar iyi geldi ki bu gece mışıl mışıl uyuyacağım kesin:)
 
    Hafta başının olmasından mıdır yoksa haftasonu yorgunluğundan mıdır bilinmez kızım fazla hareketliydi. Ama öyle ki hareketliydi ki canımı çok acıttı. Belkide bendeki gerginliği hissetti çünkü hareketleri çok can yakıcıydı. Sanki anne sakin ol der gibi... Bende o sakinleşsin canımı acıtmasın diye Vivaldi, Mozart dinlettim, birazda konuştum ama hiç biri işe yaramadı. Ta ki ben pilatese başlayana kadarda  devam etti. Ne zaman ki ben kendimi pilatesin ritmine kaptırıp rahatladım kızımda sakinleşti. Şimdi evimde uzandım bloguma yazarken hareketleri normale dönmüş şekilde devam ediyor:)



 Hamile pilatesinin bendeki en büyük faydası krapları henüz yaşamamız olmam. Dersin sonunda bacaklarımı o kadar güzel esnetiyor ki çok faydasını görüyorum. Derslerin bir değer faydası da omuzlarımın önüme düşmemesi. Ağırlık merkezi değiştiği için genelde hamile bayanda çok sık görülen bir durum omuzların öne düşmesi. Ama bende kasların biraz gelişmiş demek ki omuzlarım önüme düştüğü zaman rahatsız oluyorum. Vücut dik durmam için uyarıyor. Bu da harika bir gelişme:)

Teşekkür ederim Ayla Hocam :)  http://www.mayladanspilates.com/

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Bebek Arabamız :)

Ne kadar zormuş bebek için büyük alışveriş yapmak. Kızıma kıyafet alırken bile zorlanan ben bebek arabası seçimimi 1,5 saatte tamamladım :)

Dışarıda gezdiğimiz zamanlarda gözümüz hep bebekli ailelerin kullandıkları bebek arabalarındaydı. Gene öyle bakındığımız bir gün Ataköy A Plus'ta bir kadının bebek arabasını gördük ve vurulduk. Eşim ayıp olur deyip çekinse de ben hemen gidip araba ile ilgili sorunlarımı sormaya başladım. Kadının "bir elimde bebek varken diğeri ile arabayı kapatıp açabiliyorum" demesi benim için yetti. Estetik olarak da görüntüsü çok güzel ve derli toplu  bir arabaydı. Markası Inglesina'ymış Tatil öncesi gördüğümüz için tatilden sonra bakarız deyip konuyu tekrar rafa kaldırdık.

Sayılı gün çabuk geçer hesabı tatilimizde hemencecik geçti. Geldiğimiz gibi de araştırmaya başladık. Kafamızda 2 marka belirleyip İstanbul Forumdaki e-bebek'e gittik. Görevliye kafamızdaki markaları söylemeyip  "uygun fiyatlı, hafif bize ne önerirsiniz" dediğimizde İnglesina Avio ve Madam & Papas'ı önerdi. En azından biri tuttu:) 


                        Inglesina Avio
                                                                                    Madam & Papas

  İki modelde harika... İtalyan markaları. Pek duyulmuş markalar değil. Aslında çok fazla alıcısı varmış, anlaşılan sessiz ve derinden geliyorlar:) Genelde herkese Chicco ve Kraft var. Ben daha fazla model sorgulamaktansa iki modele yoğunlaşmaya karar verdim.
  1.5 saatin sonunda Inglesina Avio' ya karar verdik. Madam & Papas da çok güzeldi ama alüminyum şasesi bana biraz parlak geldi ayrıca katlandığı zaman daha geniş bir yer tutuyor. Sanki kızımda Ingelsina Avio yu daha çok sevdi:)

  Bebek arabası alacaklar için iki modelinde teknik özelliklerini ekledim. Olur da bu iki modeli düşünürseniz karar vermenizde biraz faydası olabilir.


Ingelsina Avio Teknik Özellikleri :

  • Efsanevi tek elle, tek hareketle açma/ kapatma sistemi (Inglesina tarafından patentlidir).
  • Ortak tutma sapı ile bebek arabası maksimum yumuşaklıkta ve manevra kabiliyetiyle tek elle sürülebilir.
  • Tutma sapının balans mekanizması bebek arabasının dengesini arttırır ve kapanması ile açılmasını kolaylaştırır.
  • Ön tekerleklerin milleri; kilit açma/ kapama mekanizması bir kez açıldığında ideal pozisyonuna gelir.
  • Arka şok emici tekerleklerin bilye yatakları; bebek arabasının uzun süre ve düzgün olmayan zeminlerde kullanımında bile yumuşaklık sağlar.
  • Merkez kontrollü aktif fren: bir kez basıldığında otomatik olarak doğru pozisyona gelir.
  • Geniş alışveriş filesi 3 kg ‘a kadar taşıma kapasitesine sahiptir.
  • Şaseye takılı bardaklık.
  • Ayarlanabilir emniyet kemeri 5 nokta bağlantısına sahiptir.
  • Ayarlanabilir bacak arası bantları.
  • İçi dolgulu oturma parçası ve sırt desteği, yumuşak jarse kumaşlarla.
  • İçi dolgulu omuz pedleri.
  • Merkezi kontrollü 4-yatış pozisyonu bulunan sırt desteği 170 derece`ye kadar yatabilir.
  • Ön güvenlik barı ve ayak desteği kılıfı teknik su geçirmez malzemeden üretilmiştir ve kolayca yıkanabilir.
  • Sessiz takılan tentesi ön bar ile birlikte çıkartılabilir.
  • Tentedeki şeffaf izleme penceresi, gezinti boyunca bebeğin izlenmesini sağlar.
  • Tentedeki reflektörler bebek arabasını gece görünür kılar.
  • Tentenin ön kısmındaki ek parçası ekstra güneş koruması sağlar.
  • Bebek arabasının ve tentenin kumaşı tamamen çıkartılabilir ve elde 30°’de yıkanabilir. 


Madam & Papas Teknik Özellikleri :

  • Konforunuz için yumuşak deri tutma kolu.
  • Alüminyum şase.
  • 2 yönlü 2 saniyede sökülüp takılan hem aileye hem dünyaya dönük kullanılabilen oturak.
  • Tam ve 4 kademede düz yatabilen oturak
  • Ayarlanabilir ayak dayanağı, ayarlanabilir kol yükseklik ayarı ve ayarlanabilir kemer genişlik ayarı
  • 5 nokta emniyet kemerinin omuz ve bacak yastıkları konfor ve güvenliği maksimuma çıkarır.
  • Konforlu keyifli bir sürüş için tüm şasi süspansiyon ile donatılmıştır.
  • 360 derece dönebilen ve tek bir tuşla sabitlenebilen ön tekerlekler Urbo’ya ekstra manevra kabiliyeti sunar.
  • Yere doğru 180 derece teğet çok kompakt kapanır ve istenirse dik olarakta ayakta durabilir.
  • Özel yumuşacık ergonomik oturağı bebeğinize yatağının konforunu vermeyi vaat eder.
  • Deri ön barı her 2 yönden basitçe açılır ve kapanır; çocuğunuzu indirip bindirmek çok basittir.
  • Tentesinin üstünde mıknatıslı açılıp kapanır bebek izleme penceresi mevcuttur.
  • Travel Sistem olarak kullanılabilir.(Mamas Papas Aton oto koltuğu ve bağlantı aparatı ayrı olarak satılır.)







24 Ağustos 2012 Cuma

28. Hafta :)


 Kaşınıyorum, kaşınıyorum, kaşınıyorum... Hemde tarif edilmez bir şekilde karnım kaşınıyor. Elim sürekli karnımda. Şirkette önceden doğum yapmış arkadaşlarım beni gödükçe "kaşınma" diye durdurmaya çalışıyorlar. Kaşındıkça çatlarsın diyolar...
  Ben de zaten ergenlik döneminden oluşmuş çatlaklarım var. Bünyem çatlamaya oldukça müsait :( Şu ana kadar hiç yeni çatlaklarım olmadı. Ama asıl süreç şimdi başlıyormuş.
    Doktorum bana Lierac ve Mustela önerdi. Ama çatlayacağın varsa da çatlarsın dedi. O yüzden bu kremlerden almadım.
   Kozmetik ürünlerine fazla fazla para vermeyi sevmiyorum. Bu çatlama olayını o kadar çok arkadaşıma sordum ki çatlamayan bebe yağı ile bile çatlamıyor, çatlayansa hangi marka olursa olsun çatlıyor. Bende bebe yağına badem yağı ve doğal zeytin yağı ekleyip sürüyorum.
   Birde Bodrum dönüşünde zeytin satan bir yere uğradık. oradanda doğal kayısı yağı, susam yağı ve badem yağı aldım. bunlarıda ayrıca karıştırıp sürmeye başladım. Şimdiye kadar düzenli olarak yağlanamsamda bundan sonra biraz daha işi ciddiye almam gerektiğini farkettim. Ama ne kadar yağ sürsemde kaşınmama geçmiyor :(

Bu arada şirkette bazı arkadaşlarım sadece İngiltere de satılan Bio Oil diye bir yağdan bahsetti. Özellikle doğum sonrası çatlaklarada iyi geliyormuş. Geçen aylarda kardeşimde İngiltere gidince hemen aldı sağolsun. Şimdi pek kullanmaya kıyamıyorum, doğum sonrasına sakladım:)

  Tatilin verdiği rahatlama hissi ile haftamız çok çabuk geçti. Asıl koşturmacamız bu haftasonu itibari ile başlıyor, şimdiye kadar bebek arabası ve oda takımı ile ilgili hiç birşey yapmadık. Yok sıcaklar, yok önce tatile gidelim, yok bayram geçsin diye diye Eylül ayına kadar erteledik. Şimdi hızlı bir şekilde bakma ve alma dönemine girdik. Bu aylara kalmamız birazda bizimde rahatlığımızdan kaynaklı sanırım. Bazı arakdaşlarım her şeyi tamamlamışlar bile...

Artık kızımla daha sık konuşmaya başladım. Ehhh yasal olarakta artık bir birey:)  Karnıma bakarak konuştuğum için etrafa karşı biraz komik oluyor ama ben çok mutlu oluyorum:)




23 Ağustos 2012 Perşembe

Mehmet Erdem Haydi Gel Gidelim :)


Harika bir şarkı keşfettim. Niliş'in teşekkür ederim :)

Mehmet Erdem, henüz diğer şarkılarını dinlemedim. Keşfettiğimden beri sadece başa sarıp dinlediğin tek şarkısı "Haydi Gel Gidelim". Sesinin tokluğu o kadar güzel ki şarkıyı dinlerken kendimi gülümserken buluyorum Bu şarkı beni çok çok mutlu etti...


Sözleri o kadar güzel ki özellikle;

vakit geçer olursun pişman gidene,
sevgini söyle vaktin var yinede.
doğru yanlış ararken,
kırma kimseyi değmez
İnsanı mutlu etmek hiçbirşeye benzemez
sen bulamadın ya aşkı yok zannetme
aramaya
devam et
bekliyordur bir yerde
vakit geçer olursun pişman gidene
sevgini söyle vaktin var yinede...




16 Ağustos 2012 Perşembe

27. Hafta ve Bodrum :)

    Yaz hamileliğinin en güzel yanı fırsat buldukça denize girmek. Denizi ve yüzmeyi çok severim. Hamileliğimi de bahane edip son kalan yıllık izinlerimi kullanmak için Bodrumdaki evimize geldik:)


Çok şükür ki yüzme konusunda sıkıntı yaşamıyorum. Bazı arkadaşlarımın hamileliklerinde denizde kramp girdiği icin yüzememişler. Hatırlıyorum ilk denize girdiğim Bozcaada da bana da kramp girmisti. İki büklüm olmustum ama gene de direnerek girmiştim:) Zaten ondan sonrada prenseste alıştı denize girmeme:)

27. Haftam Bodrum da denize girerek ve balık yiyerek geçiriyor. Tabi tatilde olunca uymam gereken diyet programım da 1 haftalığına rafa kalktı. Yarım yağlı yemem gereken peynir ve yoğurt tam yağlı olarak sofra da yerini aldı. Bodrumun domatesi o kadar güzel ki ona eşlik edecek peynirde güzel olmalı dedim:)

Sakin bir hafta geçiriyorum. Geçen haftalarda başlayan bel ağrımı bile bu hafta hissetmedim. Bu haftanın kendimdeki en büyük değişikliği göbek deliğimin belirgin bir şekilde kabarmaya başlaması. Biraz ürkütücü olsa da mucizemin oluşumunu görmek büyüleyici... Bir de kahverengi çizgim aldı başını gidiyor daha nereye kadar devam edecek merak ediyorum:)

10 Ağustos 2012 Cuma

26. Hafta :)

  Bu hafta yapılması zorunlu olan testlerimizden biri olan Şeker testini yaptırdım. Doktorum ilk dediğinde " yaptırmak istemiyorum bende şeker yok" dedim. O da "sen bir şey hissetmezsin ama bebeğin zehirlenir, şeker hastası doğar " deyince yaptırmak için hemen randevuyu aldım.

    Test tek kelime ile iğrençti. Hele de benim gibi tatlı yemeyen, üzüm yediğinde bile kusan biri için tam bir işkence idi. Üstelik aç karnına yaptırdığım bu testten önce bir tüp kanımı aldılar. Zaten kan aldırmaktan korkarım iyice stres oldum. Sonra beyaz toz halindeki glikoza 50 ml su katarak karıştırıp içmemi istediler. Bir dikişte içmek istesem de yoğun şeker tadı hissedilir hissedilmez bulantıda peşinden geldi. Daha fazla detayları anlatıp midenizi bulandırmak istemem. bir şekilde içmeyi bitirdikten sonra 1 saat boyunca hiç bir şey yeyip içmeden ikinci kere kanımın alınmasını bekledim. İçilen şekerli suyun patlamasını kızım yaşadı, ben tansiyonu düşmüş bir halde saatimin dolmasını beklerken kıpır kıpırdı:)

Bu kadar işkencenin ardından sonuç daha bir şaşırtıcı oldu. Gebelik şekeri çıktı. Bir yandan seviniyorum doktor kontrolünde olacağım için daha fazla kilo almadan son ayları  tamamlayacağım. Beni sıkan tek şey ise bir listeye uymak ve sınırlanmış olmak. Özellikle de yiyebildiğim nadir meyvelerden  olan karpuz ve tek tatlım dondurmayı yasaklaması büyük bir yıkım oldu. Neyse ki bu hafta sonu son iznimi kullanarak Bodruma gidiyorum ve orada biraz esnek davranabileceğimi söyledi. Bodruma gidip de  limonlu dondurma yenmez mi :)

Bu hafta ayrıca tetanoz aşısının ilk dozunu yaptırdım. Ben yaptırmakta kararsızdım. Malum bebeğe zararlı olur mu düşüncesi oluyor sürekli. Doktorum fark etmez yaptır dediği halde ben düşünürken bir arkadaşım doktoruna danışıp hemen yaptırdı. Ben hala düşünürken başka bir arkadaşımın Hollanda'da yaşayan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı akrabası da mutlaka yaptır deyince  daha fazla düşünmeden soluğu sağlık ocağında aldım :)  iki doz hamilelik sorasında üçüncü doz ise lohusalık döneminde yapılacakmış. her şey kızım için diyerek bu sürecede girmiş oldum...


Pembe Pembe Hediyeler :)


    Kız çocuğu denildiği zaman ilk akla gelen ve onların  vazgeçilmez rengidir pembe...  Her tonu birbirinden tatlı ve şirindir.  Eeehh, bize de bir kız çocuk geleceği için hediyeleri de pembe pembe olmaya başladı:)

    Kızıma hediyeler geldikçe mutluluktan uçuyorum :) Sağlıklıca ve hayırlısı ile doğduktan sonra bunları giyecek olmasını düşünmek ne kadar hayal gibi geliyor. Kıyafetler o kadar küçük ki nasıl olacak merak içinde bekliyorum :)

   Hediyeler geldikçe çok duygusallaşıyorum. Bunlar kızımın kıyafetleri...



Hayatımıza dahil olacak 3. kişinin kendi gibi küçük kıyafetleri :)

Küçük teyzesi teşekkür ederiz:)


8 Ağustos 2012 Çarşamba

25. Hafta :)

Haftalar çok hızlı geçiyor. 25. haftamı da devirmek üzereyim. Kızımın hareketleri gün geçtikçe artıyor ve artık gözle görülür şekilde de belli olmaya başladı.

Bu haftamın en belirgin özelliği bel ağrılarım oldu. Çok şiddetli olmasa da artık belim ağrımaya başladı. Hatta başta anlamayım bugün neden belim ağrıyor diye düşündüm. Sonradan aklıma geldi ki bu da hamileleğimin normal bir süreci :) Artık önümde kocaman bir top var sanki. Kız annesi adaylarına göre karnın daha sivri, gören kesin erkek dese de teknoloji son kararı söylüyor:)

Top gibi büyeyen karnım yüzünden tüm iç organlarım yukarı çıkmış durumda. Reflümün artmasına neden oldu. Yediklerim sürekli geri ağzıma geliyor ve boğazımda sürekli bir yanma var. Çok rahatsız edici bir durum...

Birde bu aralar karnım çok kaşınmaya başladı. Elim sürekli karnımda kaşınıyorum :) Hamile insanların neden yaptığını anlamadığım kaşıntı hareketlerini yapıyor olmak çok komik geliyor bana. Kaşıntılarımın arttığını söylediğim bir arkadaşım çatlak olacak dikkat et dedi ve gözümü korkuttu. Şuana kadar hiç çatlağım oluşmadı. Elimden geldiğince sık aralıklarla bebe yağı sürüyorum. Eczanelerde satılan yağlardan almadım. Umarım sonrasında sıkıntı olmaz:)