25 Ekim 2012 Perşembe

37. Hafta :)

 37 haftalık hamilelik sürecimin en stresli haftası ne zamandı diye sorsanız, bu son 1,5 haftayı söylerim size. Kontrol diye gittiğim hastaneye apar topar yatışım mı, doktorumla son anda yaşadığım sıkıntı mı desem bilemedim. Ama hepsinin üst üste gelmesi bütün dengemi bozdu. çok şükür ki şimdi çok çok iyiyim:)

Doktorum demişken, belki olay çok küçük, belki ben çok abartıyorum. Duygularımın çok yoğun olduğu bir anda da denk gelmiş olabilir. Ama beni çok üzen bir hadiseydi yaşadıklarım.

Herşey doktorumun bayramın 3. günü tatile çıkması ve 5 gün olmaması ile başladı. Doktoruma göre her an suyumun gelme riski o kadar yüksek ki bayramı bile çıkaramayacağım. Bende doktorumdan başka doktorda istemiyorum. Hal böyle olunca doktorum bayramın 1. günü alalım dedi. (yani bugün !!!!!!!) Hiç içime sinmedi hiç.... Öyle kötü hissettim ki kendimi ama genede kabul edip çıktım odasından. Dışarıda biraz dolaştım, eşimi aradım, durumu anlattım ve beklemek istediğimi söyledim. Daha 36. hafta bitmemişken bebeğimi aldırmak bana çok çok zor geldi. Birde çok çok acil bir durum yokken ortada... Bu karmaşık duygular içinde doktoruma tekrar gittim. Fikrimi değiştirdiğimi ve haftasonu sabahtan eşimle tekrar gelmek istediğim söyledim. Sanki 2 saat önce görüştüğüm adam değildi karşımdaki "çok yoğun olduğunu ve haftasonu da aynı yoğunluğun devam edeceğini, gelmememizi ve kararımı telefonla iletmemi" söyledi ve beni odasından çıkardı. "Çıkardı " kelimesini aslında bu duruma çok kibar kaçar, resmen kovdu. Kayınvalidem de yanında, o da ne olduğunu  anlamadı ve öylede kapının önünde bulduk kendimizi. Kalakaldım öylece, hastası varmış, çok yoğunmuş, pardonda ben neyi oluyorum, bende hastasıyım...
En çok içimi acıtan da bana hemşireler yardım edip, oturup sakinleşmemi sağlarlarken doktorum yanımızdan öylece geçti, "sen hala gitmedin mi" dedi. "5 dk daha görüşemez miyiz ben çok kötüyüm"dediğimde gene "çok yoğunum çok hastam var" dedi.... :(

Durum böyle olunca (ki daha öncede buna benzer bir şey yaşamıştım) hemen hastanede adını çok duyduğum diğer doktorla görüşmek istedim. Görüşmede yeni doktorum yanına başka bir hekim arkadaşı ile bizi dinledi, 1 gün daha düşünmemi ve emin olduğumda gelmemi söylediler. Baş hekime kadar çıkacaktım ama biraz daha sakin kalmam gerektiğini düşündüğümden eve gidip kafamı dinlemeye karar verdim.

Evde kendimi dinlerken, ben mi alınganlık yaptım diye düşünürken doktorumdan gelen mesajlar o kadar üzücü ve kırıcıydı ki, sabaha kadar ağladım... Üstelik hamile kadınlarla ilgilenen, hassasiyetlerimizi en iyi bilecek kişi olması gereken doktorumdan geldi bu mesajlar.... Eşimle ve kayınbabam ile birlikte sabah olur olmaz elimde mesajlarla başhekime gitmek için hastaneye geldik. Tabi ben bilmiyorum ki biz gittikten sonra hastane karışmış, beni kapıda karşıladılar. Yeni doktorum hemen odasına aldı ve "ekibi ile bu süreci birlikte tamamlayacağını ve üst yönetiminde onayladığını" söyledi. Ben mesajlardan bahsetmeye çalışıp bir tanesini okuduğumda da "unutalım bu olayları bebeğimize bakalım biz" dedi ve  bizde konuyu kapadık.

Yeni durumumuza gelince bebeğim ile bayramı çok rahat geçireceğiz ve gelecek gibi gözükmüyor, hiç bir sıkıntı yok :) Hatta böyle giderse 39. haftaya kadar bir sıkıntı olmayacak. Yeni doktorum öyle güzel güven verdi ki çok çok mutlu oldum. Bazen düşünmeden edemiyorum daha önceki riske ne oldu. Hatta eski doktoruma göre bugün alınıyordu....

Neyse çokta düşünmek istemiyorum geçmişi, önüme bakıp kızıma hayırlı zamanda sağlıklıca kavuşmak istiyorum...

Herkesin bayramı mübarek olsun. Tüm sevdiklerimizle nice güzel bayramlara:))))













19 Ekim 2012 Cuma

İmdat.... Doktorumu değiştirmek zorundayım!!!!!!

Son haftalarımı rahat ve huzur içinde geçireceğimi zannederken, sabahtan sadece ağlıyorum. Aklımın ucundan  bile geçmeyen, en son aklıma gelecek şey başıma geldi....

Yaşadığım bazı sıkıntılardan dolayı doktorumu değiştirmek zorundayım. Doğuma 1 haftadan daha az zaman kalmışken bu durum karşısında kala kaldım.

Daha uygun bir zamanda yaşadıklarımı sizlerle paylaşacağım.

Sizin gittiğiniz, önereceğiniz bir doktor varsa paylaşırsanız sevinirim:(

13 Ekim 2012 Cumartesi

35 + 4. hafta :)

Ben 34. haftamı sizlere yazarken, 36. haftaya merdiveni dayamışım :) 

Bu gün kızımı görmeye gidiyorum diye geldiğim hastanede kızım süprizi ile karşılaştım:) NST cihazı sonucunda görülen sancı aralığı benden çok doktorumu korkuttu. Sanırım o yüz ifadesini hiç unutamayacağım. 10 dakikada bir gelen ve 90 lara kadar çıkan sancılarımı görür görmez hemen yatış verdi. "Erken doğum riski var ve bu durumda seni gönderirsem 48 saat içinde doğum olur" dediğinde sanırım o zaman da bizim yüzünüz görülmeye değerdi:)

 Anlaşılan kızım yerinde duramıyor bayramı bizimle geçirmek istiyor :) hiç bir hazırlığım olmadan geldiğim gibi odaya yerleştirdiler. Çok garip belki ama ben rahatım. Onu görmeyi o kadar hevesle bekliyorum ki  erken gelmesinde hiç bir sakınca yok.  Önemli olan onun gelişimi... O yüzden doktorum 1 hafta kadar sancılarımı bloke etmeye çalışacak. Ayrıca 12 saate birde kalçadan bir iğne yaparak bebeğimin akciğerlerini geliştirecekler.... 

Şimdilik benden bu kadar gelişmelerden sizi haberdar edeceğim:)

HEYECAN DORUKTAAAA:)

12 Ekim 2012 Cuma

34. Hafta:)


Bu haftada hummalı çalışmalar devam ediyor. Hızlı bir şekilde bebek odası ve eşyaları ile ilgili alışverişler yapılıyor. Zaman yaklaştıkça beni iyice bir heyecan sardı. bu hazırlıklar, hayatımıza yeni bir anlam katacak olan mucizem için:)

Bu dönemdeki en zor şeyin bebeğe isim koymak olduğunu karar verdim. Herşey bir şekilde oluyor ama isim işte o en zoru :)  Bade ile başlayan isim denemelerimiz Melis ile devame etti ve  şuan en son kararımız  ELA... Aslında çok özel bir anlamı olsun istedim.Allah'ın mucuzesi, hediyesi gibi. Bu anlamda tek isim var. Oda Ecrin. Zor bir isim. Biz teleffuzu kolay olan, kısa ve sade isimler üzerinde durduk. Ela'yı duyduğuM ilk anda için ısındı. Hal böyle olunca Ela isminde takılıp kaldık:)

Bu hafta kasılmalarım da artmaya başladı. Adı, Braxton - Hicks kasılmalarıymış yani hazırlayıcı kasılmalar.... Ehh bu kasılmalar artmaya başladıkça artık sayılı haftalar kaldığını hissediyorum. Heyecan artıyor:)

Ama hala hastane çantam hazır değil:) oooff elim hiç gitmiyor onu hazırlamaya. Her yerde bin tane şey yazıyor. Bense sadece gerekli olanların dışında bir şey almak istemiyorum....

9 Ekim 2012 Salı

Yarabbim :)

Orhan Gencebay yeni albüm çıkarmış. "Bir Ömür " isimli albüm 2 CD'den oluşuyor. Her bir şarkı farkı şarkıcılar tarafından seslendirilmiş. Orhan Gencebay'ın bazı şarkılarını çok sevidiğimden hemen aldım. Birde farklı seste ve tarzda şarkıcıların seslendirmesinin güzel olabileceğini düşündüm. Biraz hayal kırıklığına uğradım açıkcası.

2 CD'yi henüz bitiremedim. Sevdiğim şarkılardan başlamayı tercih ettim. Hal böyle olunca Mustafa Ceceli'nin seslendirdiği "Yarabbim" şarkısını sesini açarak dönüp dönüp dinliyorum. Kızımda sevince yüksek sesle eşlik ediyoruz şarkıya:)

İyi dinlemelerrrr:)



5 Ekim 2012 Cuma

33. Hafta:)


 Bu haftasonu kızımızı görmeye gittik. 2.200 gr. olmuş. Ne kadar hızlı büyüyor. Geçen haftalarda  32. hafta çalışır raporumu aldığımda 1.700 gr. olan kızımın bu kadar hızlı büyüyeceğini tahmin etmezdim:) ve şuan ki karnımın daha da büyüyecek olması beni çok şaşırtıyor.



Çok hareketli ve hızlı  biri olduğumdan şimdiye kadar hiç hamile gibi davranmadım. Şirketteki arkadaşlarımın uyarıları ile ara ara yavaşladığım oluyor. Genelde dediğim tek şey kendimi hamile gibi hissetmiyorum. Çok şükür ki gerçekten öyle. 7.5 kilo aldığım içinde henüz çok rahatsız edici derece de bel ağrılarım başlamadı. Ayaklarım da bu hafta şişmeye başladı. Üstelik akşama doğru şişiyorlar. Hal böyle olunca hareketlerimde kısıtlamaya gitmekte zorlanıyorum. O yüzden de hızımı kesmediğimden de arkadaşlarım bana  "Speedy Gonzalez" demeye başladılar. Benzetme o kadar hoşuma gitti ki sizinle paylaşmadan edemedim:)
Kızımın büyümesinden olsa gerek içimdeki hareketleri bazen canımı acıtıyor. Genelde karnımın sağ tarafında duruyor.ve akşamları koltuğa uzandığında küçük hanımda kendini iyice karnımın yaslıyor. Öyle ki sanki karnım yırtılacak ve içinden fırlayacak gibi oluyor. Öyle zamanlarda canımı çok acıtıyor.Aklıma bunu yapması, hareket etmesi gerektiği geldikçe gülümsüyorum. Kasları erimemeli:) 


Bu arada göbeğimdeki kahverengi çizgi git gide yukarı uzanmaya başladı. Sanırım daha önce bahsettiğim rivayet doğru. Doğum yaklaşıyor. Karmaşık duygular içindeyim, Heyecan var, korku var, ne yapacağım şaşkınlığı daha bir baskın. Mucizem ile birlikte yeni bir hayat...

Geri sayım başladı :)